2 Eylül 2012 Pazar

DON'T PARA-LİMPİK OLİMPİYATLARI!

Yazıma hızlı bir giriş yapayım diye düşünürken sakinleşmek için kolonya banyosu yaptım. Londra olimpiyatlarında ne gururlanmıştık ama koskoca olimpiyatları 5 madalyayla tamamlarken g.t tavan yapmıştı. 30 ağustos da bu kadar sevinmedik, sadece bizmi sevindik sanki, siyasiler trt falan koptu gittiler, sporculara gecenin bir yarısı telefonlarmı açarsın, kampa baklavalarmı göndermediler, canlı yayında al başbakan arıyor diye telefonumu iteklemediler. Çok destek vardı çok, hatta mütehayyit amcalar daire falan verdiler, daire işin içine girdiyse olay tamamdır geleceği garantiye almak önemli.

Neyse bitti gitti olimpiyatlar derken bir olimpiyat daha başladı, sporun bedenle değil ruhla yapıldığını ispatlayan bir olaydı bu 2012 Paralimpik Olimpiyatları. Vaktim olduğu kadar takip etmeye çalışıyorum biraz zorlanıyorum aslında, teknoloji çağında olmamıza rağmen çünkü, medyayla paralel gelişen siyasi baskı falan azaldı, gündeme gelmiyor bile, sporcularımız çatır çatır madalya alırken köşeye bir haber sadece, bazı yayıncı kuruluşlar ise onu bile yapmıyor, bencede haklılar başbakanın, bakanın olmadığı yerde reytingde yoktur mantığı. Olimpiyatlardan önce gerçekleşen yemekte, siyasiler yardımcılarını göndermişler, biz engeli olmayanlara yardımcılar sizlere düştük mesajı buram buram kokuyordu. Ama haklarını yemeyelim bir tanesi telefonla aramış diğeri selam yollamıştı. Engelin para etmediği reyting almadığı, insanlarımızın ucube gözüyle baktığı bir ülkede tabikide gündem her zaman başkadır, çünkü düşünceler engellidir. Neyse aslında daha iyi aramadıkları sormadıkları, günü 2 madalyayla kapatıyoruz. Basketbol milli takımımız, basketbol ilahı olan abd'yi rezil etti, Nazmiye Muslu halterde 106 kilo kaldırarak paralimpik rekoru kırdı, Çiğdem Dede halterde 105 kilo gümüşü aldı, Korhan Yamaç atıcılıkta gümüşü vurdu, bunlar 2 günde oldu devamı gelecektir eminim..

Mücadelelerini gözlerim dolarak izliyorum, para için, çeyrek altın için değil, farkındalık yaratmak için, bizde burdayız, görmeseniz de düşüncelerinizle ezseniz de bedenimizle değil ruhumuzla burdayız. Mesajlarını duyar gibiyim, sizlere son bir tavsiyem olsun; Görme engelli birini karşıdan karşıya geçirirken ona yolu öğretmeyin, onu beşeri canavarlardan koruyun...

2 yorum:

  1. Varsın o mütehayyit amcalar ev vermesin..Varsın başbakan aramasın, bakan kucaklamasın..Farkında olan bir çok Türk vatandaşı onlarla gurur duydu, duyuyor..Ve bir çok insanın gönülevinde taht kurdu bu kahraman sporcular...

    YanıtlaSil
  2. Çok haklısınız, söylenecek çok şey var fakat bunlar hepsini anlatıyor sanırım..

    YanıtlaSil