12 Ekim 2012 Cuma

KAS-MAYA GELMİYORUZ !

Selam, hemen konuya giriyorum malum protokolleri severiz biz tıkanıyorum sonra neyse;
          Hep böyle bir hayal peşinde dolaşırken, ah o vücut bende olsa şöyle giysem 2 beden ufak tişörtümü fırlasam sokağa diye az hayal kurmadık batılı filmler izlerken. Ne kadar atletik herifler hiçte göstermiyorlar kaslarını hep bol giyiyorlar diye alttan alttan övdük. Tabi bunu gören yapımcılar, yönetmenler atak başlatarak yerli filmlerde artık kas yığını oyuncuları oynatmaya başladı. E tamam batıyı örnek alalım fakat yanlış örnek almayalım, zaten ne gelirse başımıza yanlış örnek almaktan gelmedi mi ?
          E tabi kas yığınına dönüşen vücutları göstermek lazım izleyiciye, daha filmin ilk bölümünde herifin adonislerini göstermek için ufacık tişörtler giydirdik, sonra kol kaslarını göstermek için elini kolunu ayrı şekle soktuk, son olarak karın kaslarını ve göğüs kaslarını göstermek için seviştiren bile gördük, görmedik diyen bulsun beni. Oyuncu rolümü mü yapayım yoksa vücudumu mu göstereyim sorularıyla kendi kendini yerken, bizde reklamları izlemeye devam ettik. Son zamanlar da sokaktakilerin kas yığınına dönüştüğü nokta sevindirici tabi fakat biladerlerim, örnek aldığınız zenciler üzerlerine yapışan kıyafet giymiyor, tersine geniş kıyafetler giyip dövüş anında veya spor anında çıkartırlar vücutlarını, bizim hayran olduğumuz nokta o değilmidir aslında ? işin gizemli olması, e siz sokakta hödük gibi milletin üstüne üstüne yürüyorsunuz, cenke gider gibi, hayırdır lan kavgamı var diyesim geliyo birinizi çevirip.
          Fabrika ayarlarında sorun yaratıyoruz kendimizce, aynı tişörtler aynı pantolonlar, elde beyaz ellematik telefon, beyaz kulaklık kulaklarda, vatkalı, yakası açık sanki kurbanda tosun kovalamışcasına salaş kıyafetler, ama bir o kadarda özenli saçlar. Nedir sizin olayınız, spor yapmak çok iyi fakat hareket edemeyecek hale sokmak kendinizi, şimdi değil fakat 50 yaşında farkına varırsınız totonuzu kaldıramazsanız. Biz hep geriden takip ederizya, ama nedense hep kafamıza göre olanı yaparız. Yaptık mı ülke olarak aynı modele girene kadar ıkınırız. Sözüm türk sinemasına çekin ellerinizi fitnessların üzerinden.  Kara Murat'ın, İnek Şabanın, Badi Ekrem'in, Kel Mahmut'un ve aklıma gelmeyen birçok ismin sevilmesinin sebebi bizden olmasıydı, başkalarından değil..

2 yorum: