Selam dostlar, bu sıcak günlerde oruç tutmaya çalışanlara, tutamayanlara herkese selam olsun nassınız iyisiniz inşallah anangiller babangiller dayıngiller emmingiller nasıllar iyilerdir iyilerdir son ramazan zamlarından sonra bomba gibi oruç tutuyorlardır.
Her sevgililer günü geldiğinde ne bilim anneler günü babalar günü, falan derken hep emperyalistlerin uydurması bunlar alışveriş için fiyatları şişiriyorlar deriz ve karşı çıkarız. Ulan kendi dinimizde yer alan bir ibadeti, kuranda geçen ibadeti artık rant olayına çevirdik. Neymiş efenim ramazan geldi 10 tl'lik peynir 15 tl, hurmayı 15tlye alırdınız fakat ramazan geldi 30 tl. Ee başka daha neler neler, herzaman aldığın hurma ramazanda ismi değişir fiyat iki katına çıkar, bildiğimiz bim hurması lan bu yok efenim ne bimi bu hz. ömerin dokunduğu ağaçtan falan, saçmalamada üstlerine yok, zaten o dönemde heryerde hurma ağacı vardı, sen nerden biliyosun dokunduğunu gördünmü, milleti din üzerinden sömürmek ve bile bile sömürülmek bizde. Evine ramazan geldi diye yeni birşeyler almak için insanlar belkide para biriktiriyorlar fakat esnafımız nasıl turistlerden 2 kat para alıp sonra küstürdüyseler şimdi yerli turistleri yani daimi müşterilerini de küstürecekler bu kaçınılmaz son olucak. Ramazan ayı 11 ayın sultanıdır ibadetlerin en güzelidir, en hayırlı en bereketli ayıdır, maselef işgüzar esnaflar yüzünden hurmasız sofralar daha çok kurulacak. Sahurda yenen kahvaltılıklar daha çok gram hesabından alınacak. Ne zaman adam oluruz dersek önce insana saygıyı kul hakkını yememeği öğrendiğimiz zaman, görüşmek üzere..
22 Temmuz 2012 Pazar
16 Temmuz 2012 Pazartesi
BLUES BROTHERS
Etiketler:
BLUES BROTHERS,
boğaz köprüsü,
istanbul,
trafik
11 Temmuz 2012 Çarşamba
SAROZ KÖRFEZİ BOLAYIR KÖYÜ!! SAKLI CENNET
Selam arkadaşlar, bu aralar fazla görüşememekteyiz sıcaklar beynime beynime işlemekte bende bir bloğumun olduğunu hatta ben olduğumu unutmaktayım. Neyse konuya girelim bu hafta sonu Türkiyede gizli kalmış, el değmemiş, çok az meraklı insanın bildiği, saflığını, cahilliğini, tarihini, anadolu delikanlılığını kaybetmemiş bir yerdeydim. Çanakkale Geliboluya bağlı Bolayır köyündeydim. Sonunda köy yazdığıma bakmayın,
medeniyetin, tarihin, cumhuriyetin, eğitimli insanların kokusu buram buram sokaklarında kokmaktadır. Atinalılara, Spartalılara, Bergama krallığına, Romalılara, Bizanslılara Osmanlılara ev sahipliği yapmış, Vatancı Şair olarak da bilinen Namık Kemalin mezarının bulunduğu, bırak Türkiye tarihini dünya tarihini içinde barındıran bir yapıya sahip hatta bence köy koruma altına alınmalı tarihi miras olarak nitelendirilmelidir. Bu biraz ütopya oldu galiba elimizdeki tarihi ingilizlere verdikten sonra bundan bahsetmek biraz abes olur neyse konuyu dağıtmayalım. Bolayır köyünün bir özelliğide sahili ve denizi, dünyadaki ilk kendi kendini temizleyen deniz, müthiş bir sakinlikle ve temizlikle insanlara keyifli vakit sunuyor. Plajı biraz bakımsız ama istanbuldaki plajları gördükten sonra şükretmek geliyor içimizden. Denizin üzerinden içini rahatlıkla görebiliyorsunuz altın rengi kum miami sahillerini andırıyor. Cankurtaran yok, ip sınır yok ama insanlar istediği derinliğe kadar gidebiliyor çünkü orada deniz seni seviyor. Kilyos da denize akıtılan atıklar, denizden alınan kumlar sebebiyle deniz insanları boğarak bir nevi intikamını alıyor. Bu arada Fethiye ölüdenizden daha ölü söylemesi benden, bazı rüzgar sörfçüleri ise, buranın alaçatı dan daha iyi olduğunu söylüyorlar. Lahmacun .bodrumdaki gibi 50tl değil 1.50 tl. Plajdaki şezlong işletmecileri ise nazik ve samimi, osmanlı padişahı türbesindeki bizi sıcak yüzüyle karşılayan teyzeyi unutamam, köye girişte sağlı sollu köy kahvelerini unutamam hayalimdeki gibi, sizinde hayallerinizde olsun gidip görmenizi isterim. İyi günler
medeniyetin, tarihin, cumhuriyetin, eğitimli insanların kokusu buram buram sokaklarında kokmaktadır. Atinalılara, Spartalılara, Bergama krallığına, Romalılara, Bizanslılara Osmanlılara ev sahipliği yapmış, Vatancı Şair olarak da bilinen Namık Kemalin mezarının bulunduğu, bırak Türkiye tarihini dünya tarihini içinde barındıran bir yapıya sahip hatta bence köy koruma altına alınmalı tarihi miras olarak nitelendirilmelidir. Bu biraz ütopya oldu galiba elimizdeki tarihi ingilizlere verdikten sonra bundan bahsetmek biraz abes olur neyse konuyu dağıtmayalım. Bolayır köyünün bir özelliğide sahili ve denizi, dünyadaki ilk kendi kendini temizleyen deniz, müthiş bir sakinlikle ve temizlikle insanlara keyifli vakit sunuyor. Plajı biraz bakımsız ama istanbuldaki plajları gördükten sonra şükretmek geliyor içimizden. Denizin üzerinden içini rahatlıkla görebiliyorsunuz altın rengi kum miami sahillerini andırıyor. Cankurtaran yok, ip sınır yok ama insanlar istediği derinliğe kadar gidebiliyor çünkü orada deniz seni seviyor. Kilyos da denize akıtılan atıklar, denizden alınan kumlar sebebiyle deniz insanları boğarak bir nevi intikamını alıyor. Bu arada Fethiye ölüdenizden daha ölü söylemesi benden, bazı rüzgar sörfçüleri ise, buranın alaçatı dan daha iyi olduğunu söylüyorlar. Lahmacun .bodrumdaki gibi 50tl değil 1.50 tl. Plajdaki şezlong işletmecileri ise nazik ve samimi, osmanlı padişahı türbesindeki bizi sıcak yüzüyle karşılayan teyzeyi unutamam, köye girişte sağlı sollu köy kahvelerini unutamam hayalimdeki gibi, sizinde hayallerinizde olsun gidip görmenizi isterim. İyi günler
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)